Şeyh Nazım Kıbrısi

Sayın Adnan Oktar'ın 5 Nisan 2018 tarihli sohbetinden önemli başlıklar

A9 TV, 5 Nisan 2018

 

(Zeytin Dalı Harekatı’na katılan askerlere moral vermek için sınıra giden sanatçı ve sporcuları “reziller” olarak nitelendiren CHP Lideri KılıçdaroÄŸlu, bu sözleriyle ilgili bir açıklama daha yaptı. KılıçdaroÄŸlu “Sanatçılarla ilgili söylediÄŸim her sözün arkasındayım az bile söyledim” dedi.)

Ama ÅŸimdi burada bir yanlış anlaşılma var. Bu sanatçılar biz AK Partiliyiz demiyorlar. CHP de çağırsa CHP’ye de giderler her yere giderler. Yani bir militan havası gibi falan mı gördü acaba bilmiyorum ki. Sanatçı bu insanlar nereye kim çağırsa gider. Halkın tamamını kucaklamakla mükelleftir sanatçı. Halkın her kesimine hitap eder. CHP’li çağırsa CHP’ye, MHP’li çağırsa MHP’ye de gider. Devletin Cumhurunun Reisi, Cumhur Reisi, Genelkurmay BaÅŸkanı bir yere gidiyor ve sanatçıları çağırıyorlar “buyurun gelin” diyorlar. Devleti, milleti, askeri desteklemek için, moral vermek için gidiyorlar. “Hayır gelmiyoruz” mu demeleri lazımdı nasıl olması gerekiyordu? DoÄŸrusu ne, onu anlayamadım ben. Sanatçı demek halkı kucaklayan demektir. Askeri kucaklar, devleti kucaklar herkesle iç içedir. Mesela ÅŸarkı söylüyor sanatçı bütün halk dinliyor, deÄŸil mi? Mesela gazinoya gidiyor saÄŸcısı da solcusu da, CHP’lisi de hepsi geliyor, herkes onlara alkışla karşılık veriyor, herkes takdir ediyor. “Ben MHP’liye söylemem, CHP’liye söylemem” demiyor ki, deÄŸil mi? Sanatçı bu insanlar. Bir savaÅŸ yapılmış, meydan savaşı yapılmış ve zafer kazanılmış, PKK yenilmiÅŸ o zafer kutlanıyor. Bizim bütün zaferlerimizde kutlama olmuÅŸtur. Osmanlı döneminde de Selçuklularda da her zaman bu böyledir adettir. Zafer kutlanır, gayet makul. Yani zafer kutlaması yapılmayacak da ne yapılacak? O zaman 30 AÄŸustos Zafer Bayramı, onu da kaldırmak gerekiyor. Orada da cephede çok fazla asker ÅŸehit oldu 30 AÄŸustos öncesinde, deÄŸil mi? Dumlupınar’da orada burada birçok yerde 1. İnönü, 2. İnönü her yerde çok fazla ÅŸehit verdik. Ee o zaman onları kutlamayalım. Zafer kazanmışız zaferi kutlayacağız.

 

(GeçtiÄŸimiz günlerde 6 FETÖ’cü imam Kosova’da yakalanarak Türkiye’ye getirilmiÅŸti. Bu geliÅŸmenin ardından Kosova BaÅŸbakanı’nın çocuklarının FETÖ okullarında okuduÄŸu ve örgütün Kosova BaÅŸbakanı’na bağış adı altında para aktardığı ortaya çıkmıştı. Kosova BaÅŸbakanı Ramush Haradinaj bugün Türkiye’yi hedef aldı. Haradinaj, sınır dışı bilgisinin kendisine iletilmediÄŸini söyleyip içiÅŸleri bakanıyla istihbarat ÅŸefini görevden uzaklaÅŸtırdı.)

Bilgi verilmemesi doÄŸru mudur? Zaten küçük bir ülke, oradaki devletteki akıştan haberi olmaması mümkün deÄŸil. Herhalde sonradan piÅŸman oldu. Almanya falan reaksiyon gösterince korkup haberim yoktuya getiriyor herhalde. Haberi olmaz olur mu? Haberi vardır. Böyle bir netice olacağını tahmin edememiÅŸ olabilir. İngiltere falan herkes reaksiyon gösterdiyse. Daha Türkçesi İngiliz derin devletini hesaplamamış. İngiliz derin devleti daha diÅŸini yeni göstermiÅŸ. Evet, çekinmiÅŸ demek ki.

 

(“Allah’ın beÄŸendiÄŸi ahlak nasıl olur?” izleyici sorusu) 

Allah’ın tek istediÄŸi Kendi ruhundan oluÅŸan bu varlığın Kendini sevmesi. Allah’ın tek hedefi sevgidir. Kendi sevgiyi yaÅŸar, bizim de onu sevmemizi ister. Her ÅŸey onun içindir. Mesela ÅŸu kahve fincanı, fincan bu sevgi amaçlıdır. Güzel olduÄŸu için bu sevgiyi açmak içindir. Sevgiyi coÅŸturmak içindir. Mesela farz edelim ceketin kenarında düÄŸmeler var bunlar da sevgi içindir. Mesela bu kadehin düzgünlüÄŸü sevgi içindir. Mesela “cennette kadehler var” diyor Allah, sevinç, sevgi, sanat bunların hepsi iç içedir, mutluluk. Ama bunların hepsinin tek noktası sevgidir. Ama Allah’ı severken tabii müphem bir varlığı seviyor gibi deÄŸil de samimi olup bir kere sarsıcı fevkaladeliÄŸi görmek lazım. Yani Allah’ın varlığının çok sarsıcı fevkaladeliÄŸini bir görmek lazım. Sonra o bizi hayretler içinde bırakan, milyonlarca kere sonsuz kere hayretler içinde bırakan büyüklüÄŸünü, gücünü görmek lazım. Bunu gördükten sonra, anladıktan sonra zaten biz bir boyuta geçeriz. Bu boyut; vücut bunu biraz hisseder yani vücudun hissettiÄŸi bir boyuttur. Hayatıyla belli olur ondan sonra. Hayatına baktığımızda o insanın ÅŸaşılacak derecede korunup kollandığını görürüz. Ve ne diyorsa olur. Bak, her istediÄŸi olur. Ama sevgi amaçlı olan, Allah için olan, hayırlı olan ne istiyorsa hepsi olur tek tek. Ayette diyor ya bak “dua edin duanızı kabul edeyim” diyor Allah. Hepsi olur. Ama adam zannediyor ki “Ya Rabbi beni milyarder et yan gelip yatayım” falan. Öyle bir ÅŸey olmaz. Allah süründürür öyle. Olur mu? Allah’ın doÄŸrudan varlığını çok iyi kavramak ve Allah’ı çok sevmeye yönelik, sonsuz sevmeye yönelik bir bakış açısı gerekiyor. Bunun dışında bir hayat olmaz.

 

Filistin Halkı Hz. İsmail’in Evlatları, Hepsi Peygamber Soyu Nur Gibi İnsanlar. Museviler de Hz. Yakub’un Evlatları. Barışmalarını SaÄŸlarsak O Güzel Topraklar Cennet Gibi Olur, Her Yer Bayram Olur

İsrail, 1. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere tarafından kuruldu herkes biliyor bunu. Bunun neyini reddediyorsun sen? Binlerce belgesi var. Bazı Protestanlarda da var o düÅŸünce. Toptan hepsini İsrail’e götürüp hepsini imha etmek, sadece 120 bin Musevi’yi canlı bırakmak hepsini imha etmek. Öyle bir ÅŸey olmaz. İsrail’in kılına dokunanın canına dokunuruz söyleyeyim. Kanunla hukukla ilimle irfanla. Ve yine söylüyorum, gök kubbeyi baÅŸlarına geçiririz. Bu aynısı Filistin için de geçerli. Ben Filistin halkını kardeÅŸlerim olarak çok seviyorum. Hz. İsmail (as)’ın evlatları peygamber soyudur hepsi. Ama bir barıştırabilsek ora cennete dönecek cennete. Filistinli kardeÅŸlerimizin bulunduÄŸu yerler sahiller falan çok nefis güzel yerler. İsrail’le iÅŸbirliÄŸi yapsalar ora yani OrtadoÄŸu’nun en nezih, en güzel yerlerinden birisi olur. Ve çok ferahlık, bereket, iyilik, güzellik gelir. Dindarlığı yaÅŸarlar, Allah’ı anarlar. BarıştırabileceÄŸimiz bir yolu bulmaya çalışalım. Yani bir anda bayrama döner ortalık. İsrailli yöneticiler bu konuda biraz beceriksiz davranıyorlar. Filistinliler de beceriksiz davranıyorlar. Gereksiz yere kavgaya dönüÅŸüyor olay. Halbuki barıştırsak inanılmaz güzellikler olur. Çok güzel yerler oralar. İnsanları da güzel ve barış yurdu olur ve nefis olur. Ama biz bir hakemlik yapalım vesile olalım.

 

Sanat, Modernlik, Kadın ÖzgürlüÄŸü, Kaliteye Öncelik Verilen Bir Anlayış OlduÄŸunda Sahil Kesimlerinden Oy Alamamak Diye Bir Åžey Söz Konusu Olmaz

AK Parti belediyeleri kazanması için, sahil kentleri kazanması için dekolte açılımında bulunması lazım. Hanımların dekoltesini saygıyla karşıladığını ve modern Türkiye’yi istediÄŸini, müzik, resim, heykel, güzel sanatlara açık olduklarını, kaliteyi birinci planda önde tuttuklarını, kadın özgürlüÄŸünü, alabildiÄŸine desteklemenin delillerini defalarca vurgulamaları lazım ki kamuoyundaki bu imaj gitsin. Tayyip Hocam ÅŸimdi çok güzel bir ataÄŸa geçti mükemmel ataklar yaptı. Diyanet’i de tabii etkilediÄŸi için Diyanet de çok güzel ataklar yaptı Tayyip Hocam vesilesiyle. Çekilen fotoÄŸraflarla, mesela bu sanatçılarla çekilen fotoÄŸrafların muhalefeti bu kadar kızdırmasının nedeni AK Parti’nin modern görünümüdür. Sanata, modernliÄŸe ve kadınlara ve dekolteye olan olumlu bakış açısıdır. Bak burada meydana gelen öfkenin tek nedeni bu. Çünkü CHP bu konuda avantajlı. Ama AK Parti’nin avantajı çok zayıf. Bu zayıf avantajdan dolayı boÅŸ yere sahil kentlerinin hemen hemen hepsini kaybediyor. Ve büyük illeri de kaybetme tehlikesi var belediye seçimlerinde. O yüzden modern gençliÄŸi kucaklayan, aydınları kucaklayan, kadın dekoltesine karışmayan hatta saygı duyduÄŸunu açık açık beyan eden gösteren fiili eylemlerin çok olmasında büyük fayda var. Bir tek sanatçılarla bu konu hallolmaz. Bu güzel bir atılım, Tayyip Hocamız’ın çok güzel bir atılımı ama bu yeterli olmaz. Bunu daha da yaygınlaÅŸtırmak lazım.  

 

Melekler Allah Sevgisiyle Divane OlmuÅŸlardır. Bu Yüzden Nur Gibi Tertemizlerdir. Allah’a Aşık Olanı da Deli Gibi Severler

Meleklerin görevi, Allah’ın aÅŸkını insanlara öÄŸretmek. Onlar aşıklar yani çılgın aşık, o dereceye gelmiÅŸ. Sonsuza kadar secdeden kalkmak istemiyor, o kadar aşıklar yani Allah aşığı. Allah sevgisini öÄŸreten öÄŸretmenlerdir melekler. Akılları fikirleri sevgi. Åžu an burada da varlar. Akılları fikirleri sevgidir, her konuyu sevgi için yaparlar. Ne yapıyorlarsa Allah sevgisi için. Yani onunla adeta böyle divane olmuÅŸlardır Allah sevgisiyle. Meleklerin vasfı budur. O yüzden ellerinden yüzlerinden nur akar meleklerin. Acayip tatlı ve çok güzeldirler. Ahlakları çok mükemmeldir. Allah, Allah, Allah baÅŸka hiçbir ÅŸey yoktur kalplerinde, hep Allah’ın sevgisi. Allah’ı sevenleri severler, Allah’ı severler. Onun için müminlerden Allah’ı kim seviyorsa oraya adeta böyle üÅŸüÅŸüyorlar. Mesela bak 3 bin melek. Hz. İsa Mesih (as)’ı göÄŸe alan melekler aynı melekler. Hiç bırakmazlar Hz. Mehdi (as)’ı. Seviyor yani özel 3 bin melek, bir tane iki tane on tane deÄŸil 3 bin melek. Aşık acayip seviyor gece-gündüz destek oluyorlar Allah’a hizmet ediyor diye Hz. Mehdi (as). Mesela Hz. Musa (as)’a hayranlar, Peygamberimiz (sav)’e hayranlar melekler deli oluyorlar adeta sevgiden. Mesela Hz. Mehdi (as)’ı acayip severler melekler. Hep sevgidir, mesela Cenab-ı Allah’a Peygamberimiz (sav) diyor “o ışık saçan kiÅŸi kim?” diyor, “o Mehdi” diyor Cenab-ı Allah. “Ben onu çok seviyorum sen de onu çok sev. Onu sevmeyenlere Ben düÅŸmanım sen de düÅŸman ol” diyor. Bu ne bu? Sevgi bu.

 

(Sahih-i Buhari’den Mehdiyet ile ilgili bir hadis. “İmamınız (devlet baÅŸkanınız) kendinizden olduÄŸu hâlde Meryem oÄŸlu sizin içinize indiÄŸi zaman (İsâ da îmâmınıza uyduÄŸunda) acaba sizler nasıl olursunuz?” diyor hadiste Peygamberimiz (sav).)

Ben adamlara acıyorum yani ÅŸaka gibi adamların çırpınması. Kütüb-i Sitte'nin tamamı çaka çaka dolu. Bütün Ehli Sünnet alimlerinin tamamı bap ayırmışlar, bap bölüm. Mehdiyet’i bölüm bölüm ayırıyorlar. Kitaplar yazmışlar Mehdi (as) ile ilgili. Nereye inkar ediyorsun? Bütün mücedditlerin tamamı yazmış uzun uzun. Tevrat’ta, Zebur’da geçiyor. Yani İncil’de geçiyor. Faraklit diye geçiyor İncil’de. Mehdi (as), Faraklit’tir. MoÅŸiyah olarak da Tevrat’ta ve Zebur’da geçer. Buhari, Müslim, Tırmizi, İbn-i Mace, Süneni Nesai, Süneni Davud hepsinde var. Ebu Hanife, açık açık anlatmış. Uzun uzun Mehdi (as)’ı. İmamı Habel, uzun uzun anlatıyor. İmamı Åžafi, uzun uzun anlatıyor. İmamı Malik, uzun uzun anlatıyor Mehdi (as)’ı. Nereye inkar ediyorsunuz? Bütün Åžii alimler, Åžiilikte iman esaslarındandır Mehdi (as)’ın geliÅŸi. Nereye inkar ediyorsunuz? Parklarda umutsuzca çay içip böyle “Mehdi (as) gelince ne yapacağız?” diyor. Ne yapacaksın? Daha iyi olacaksın. Çay içmezsin daha faydalı güzel ÅŸeyler içersin.

 

(EskiÅŸehir Osmangazi Üniversitesi'nde Volkan Bayar isimli araÅŸtırma görevlisinin silahlı saldırısı sonucu 4 kiÅŸi hayatını kaybetti. Adliyeye gitmesi nedeniyle saldırıdan kıl payı kurtulduÄŸunu ifade eden Profesör Doktor AyÅŸe Aypay, Volkan Bayar hakkında defalarca ÅŸikayette bulunduklarını ancak hiçbir iÅŸlem yapılmadığını söyledi. Aypay, “Volkan Bayar tescilli bir FETÖ’cüdür. Bunu kimse görmek istemedi” dedi.)

Adam ruh hastadır o. Normal bir ÅŸey deÄŸildir. Yalnız tabii böyle vakalar kaynayıp gidiyor. Bunlar ÅŸizofren mi yoksa gelenekçi Ortodoks kafayla yetiÅŸtirilip FETÖ’cülüÄŸün o deli kuyusunda manyaklaÅŸtırılmış tipler mi? Bir de FETÖ’cülük insanları nasıl delirtiyor bu da hiç araÅŸtırılmadı. Yani o delirme boyutuna, o manyaklık boyutuna nasıl geliyorlar? Yani orada bir gizem var. Manyaklığın elde edildiÄŸi bir sistem var. Bu sistem hakkında kimsenin bilgisi yok. Yani ilk aÅŸamasını anlıyoruz. İşte Risale-i Nur’dan bahsediyorlar falan herhalde. İşte Fethullah Gülen’in dergilerinden, kitaplarından falan bahsediyorlar muhtemelen. Ama bu delilik aÅŸamasına nasıl getiriyorlar bu belli deÄŸil. Devletin MİT’i var. İmkanları var. Emniyetin istihbaratı var. Bu konuda hiç araÅŸtırma yapılmadı yani. Bu adamlar manyak boyuta hangi sistemle hangi anlatımla sokuluyor bilinmiyor. Yani bilenlerin bu konuda araÅŸtırma yapması gerekiyor. Eldeki mevcut delilleri göndersinler bakalım. Yani mutlaka sorgulamalarda bir ÅŸeyler çıkmıştır. Polis araÅŸtırmalarında bir ÅŸey çıkmıştır.

 

Mümin Cennetten Gelir ve Cennete Gider. Müminin Sonsuz Hayatı ve Dünya İmtihanı Bütün Olarak Yaratılmıştır. Müminin Hayatı Bloktur, Bütündür

İman eden zaten ruh sahibi olarak en baÅŸtan öyle yaratılıyor. Yani kaderinde zaten iman etmek, Kuran, Müslümanlık oluyor onun. Müslümanlarla birlikte yaratılıyor yani bloktur o. Bakıldığında görülür. Yani cennette sonsuz hayatı vardır onun, o kiÅŸinin. Cennetteki sonsuz hayatından dünyaya bir geçiÅŸ vardır. Dünyadaki hayatında da arkadaÅŸları Müslümanlar, Kuran, namazları, ibadetleri hepsi bir bütündür. Yani kesintisiz devam ediyor dikkat ederseniz. Annesinden dünyaya gelme ÅŸekli vardır. Bellidir. Yani dünyaya gelmek için bir sebebi o. Ve Zer Alemi’ne gider, öbür taraftan da baÄŸlantısı. Zer Alemi’nden yine cennete gider. Yani ucu bucağı olmayan bir çizgi bu. Dolayısıyla yani sonradan durduk yere iman etme diye bir konu yok. Müslüman blok olarak, imanlı olarak yaratılıyor. Mesela Peygamberimiz (sav) cennetten gelen bir insandır. Yani bir ucu cennettedir. Ama gelir burada mücadele eder. Cihat eder. Bir ucu Zer Alemi’ndedir. Allah’a söz verir. Ama mesela blok olarak çıkartılmış olsa Zer Alemi, dünyaya geliÅŸi, savaÅŸları, cihadı, ibadetleri, namazı, ahlakı, güzelliÄŸi, münafıklarla mücadelesi sonra vefatı ve cennetteki hayatı bir parça olarak çıkartılabilir. Ama bütündür.

 

Samimiyet Aklın Üzerindeki Tüm Baskıları Ortadan Kaldırır. Bu Berraklıkla Allah’ın BüyüklüÄŸü Anlaşılır. Samimiyette Ferahlık Vardır

Gerçek akıl samimiyet içerisinde baskıdan arındırılmış akıldır. Yani temiz akıl sahipleri deniyor Kuran'da buna. Yani insan çok samimi olarak kafasında bütün baskıları ortadan kaldırır. Yani duygusallık, öfke, kin, nefret, dar düÅŸünme, sıradan düÅŸünme, egoistlik bencillik gibi insan beynini olumsuz etkileyen bütün kötü, saldırgan fikirlerden arandığında aklı berraklaşır. Ama bu bak sadece berraklık saÄŸlar bu yeterli deÄŸildir. Bu berraklıkla Allah'a bakılır, Allah'ın büyüklüÄŸü anlaşılır. Allah'ın büyüklüÄŸü ben açıkça söyleyeyim en fazla on, on beÅŸ dakika sürer bir insan için anlaşılması. Yani dikkatini verirse on, on beÅŸ dakika içinde anlar. Samimiyette bir ferahlık vardır. KonuÅŸma düzgünlüÄŸü meydana getirir, düÅŸünme, muhakeme, yargı düzgünleÅŸir. Allah'ın büyüklüÄŸünde metafizik dünya çapında bir güç haline gelir. Bu da vücudunda sessiz sedasız bir duygu ÅŸeklinde hissettirilir ona. Yani olumlu bir duygu ÅŸeklinde vücudunda hissettirilir. O gücü aldığında o insanı artık yenemezsin. Dünyada onu yenecek güç yoktur. Hiç kimse yenemez. Allah'ın yardımı onun üzerindedir artık. Her dediÄŸi olur o insanın, her istediÄŸi. Ama bakın dikkat edin Allah için istiyor o, her ÅŸeyi Allah için yapıyor. Her istediÄŸi yerine getirilir. Belirli bir süreç içinde, ömrü içerisinde istediÄŸi her ÅŸeyin tamamı yapılır. Bu çok çok büyük bir mucizedir. Elle tutulur gözle görülür bir mucizedir. Mesela Hazreti Süleyman (as)'ın istediÄŸi her ÅŸey oldu. Peygamberimiz (sav)’in istediÄŸi her ÅŸey oldu. Ne istediyse oldu. Mesela Nuh (as); istediÄŸi her ÅŸey oldu. “Ya Rabbi bütün küfrü helak et” dedi. “Küfürden hiç kimseyi saÄŸ bırakma” dedi. Allah dediÄŸini yaptı. Normalde çok zor bir ÅŸey bu, bayağı zor. Bütün Müslümanları Allah gemiye topladı. Tamamını imha etti Allah yok etti. Mesela “benim zürriyetimi çoÄŸalt” dedi. Yaptı Allah. “Bana tebliÄŸde uzun ömür ver” dedi. Allah çok muazzam uzun ömür verdi. Hem de saÄŸlık içerisinde. Ama dokuz yüz elli sene ona bir sor bakalım ne kadar geçmiÅŸ. Dokuz yüz elli gün kadar bile geçmemiÅŸtir. “Daha dün gibi” diyor mesela sorsan. Hiçbir ÅŸey deÄŸildir yani.

 

(“Sizce neden çoÄŸu insan yüzlerindeki maskeyi çıkarmaz?” izleyici sorusu)

Genç kızlar için özellikle çok tehlikeli oluyor. Çok aklı başında olduÄŸunu, kiÅŸilikli olduÄŸunu gösterdiÄŸinde insanlar saldırganlaÅŸabiliyorlar. Onun için genç kızlar kendilerini saf böyle kafası çalışmayan, konulara karşı lakayt, boÅŸ bakışlı, bir ÅŸeyden anlamayan insan gibi göstererek kendilerini korumaya alıyorlar. Tabii bu çok korkunç, genç kızları buna mecbur etmek. Bir kere ailesinin dehÅŸetinden öyle korunuyor. AÄŸabeyinin dövmesinden, babasının bıçaklamasından. Hepsi için demiyorum tabii bazıları için söylüyorum. Sokakta tecavüzden veyahut saldırıdan o ÅŸekilde kurtulabiliyorlar. Yüzünde genç kızların büyük bölümünde anlamsız bir ifade oluyor. Onu bilinçli olarak yapıyorlar. Zaten sorulduÄŸunda da kendini örttüÄŸünü, kiÅŸiliÄŸini gizlediÄŸini de söylüyorlar. Yani öyle kapalı bir ÅŸey deÄŸil bilinen bir ÅŸey. O bir savunma mekanizması. Ama gençlerin yapması için bir sebep yok. Bir kısmı alenen yüzünde bir garip ifade oluyor. Neden olduÄŸunu bilmiyorum. Belki hakikaten öyle veyahut yüzüne öyle yapmacık bir ifade vermesi akılsızlığından olabilir. Tabii ki bu, genç kızları, insanları çok rahatsız eder. Yüzünde gerçek bir ifade olmaması, insanın karşılaÅŸtığı varlığın plastik bir madde ile kaplı olduÄŸunu görmek, insan için çok ürkütücü. Yani adamın ne gerçek sesiyle konuÅŸabiliyorsun, ne gerçek gözüyle muhatapsın, ne gerçek konuÅŸması ile muhatapsın, adam yok, baÅŸka bir ÅŸeyle konuÅŸuyorsun. Bu çok ürkütücü tabii ve hiçbir ÅŸekilde de anlamak mümkün olmuyor. Biraz daha vakit geçince bambaÅŸka bir karakter mesela manyak bir karakter çıkmaya baÅŸlıyor yani korku filmi gibi çok kötü berbat bir ÅŸey tabii. İnsan neyse o olması lazım. Benim kanaatim, Mehdiyet devrinde bu ortaya çıkacak. İnsanlar, kendi gerçek yüzleri ile gerçek kiÅŸilikleriyle ve genç kızlar, göÄŸüslerini gere gere rahat rahat gezebilecekler; gerçek kiÅŸiliklerini de özgürce gösterebilecekler. Çünkü güvenlik tam olacak.

 

(“Gelecekte maddenin ışınlanması olacak mı?” izleyici sorusu)

Cinler yapıyor bu iÅŸi nasıl yapıyorlar bilmiyorum. Ufak tefek ÅŸeyleri götürdüklerini biliyorum. Denizden denizanasını alıyor adamın evine götürüp bırakıyor. Manyaklık yani. Hem de denizanası. Yahut denizatı. Adam ne mana versin ÅŸimdi masanın üstünde çok acayip bir ÅŸey. Cinler biliyor bunu ama insanların bildiÄŸine dair bir bilgim yok. Kuran’daki ifadede kitaptan ilmi olan insanların yani Tevrat’taki bilgide bunun gizli olduÄŸunu anlıyoruz Tevrat’taki bilgiden. “Kitaptan ilmi olan bir kiÅŸi dedi ki” diyor. “Ben sen gözünü açıp kapamadan onu getiririm” yani yerinden kalkmadan. “Yerinden kalkmadan onu getiririm dedi” diyor. Mesela cinlerden bir ifrit de “sen daha gözünü açıp kapamadan getiririm” diyor. Bak hem cinler biliyor, hem insanlar biliyor böyle bir ilim var. Böyle bir bilgi var. Ama nasıl iÅŸliyor sistemi ÅŸu an bilmiyorum. Yani tahtının nakledilmesinde görüntüsünün nakledildiÄŸini düÅŸünüyorum. Tahtın görüntüsünün nakledildiÄŸini düÅŸünüyorum. Yani muhtemelen ÅŸöyle dört metreye üç metre bir ekran üzerinde görüntüsünün nakledildiÄŸi. Çünkü bu bilgi henüz insanlar tarafından uygulanmasa da bilinen bir ilim dalı bu. Var bu. Yani uygulanıyor. Bu büyüklükte olmasa da buna yakın uygulanıyor biliniyor. Muhtemelen böyle bir ÅŸey.

 

(“Kızlar sempatik erkekleri mi yakışıklı erkekleri mi daha çok tercih eder?” izleyici sorusu)

Kızlar sempatik erkekleri tercih etmelerinin nedeni güvenlik korkusudur yani bakın ÅŸaşıracaksınız ama minyon erkekleri tercih eder kızlar. Böyle minyon yani mesela iri yarı, yapılı erkeklerden korkar kızlar, çekinirler çünkü kontrol edemeyeceÄŸini düÅŸünür onu. Adam mesela tutar kolundan sürükleyebilir bilmem ne, gençler de habire badi madi yapıp falan öyle bir ÅŸey yok yani o kızları çok tedirgin eder yapılı olması. Genellikle böyle ciddi anlamda minyon böyle naif, kibar, ÅŸakacı falan hoÅŸ sohbet gençlerle konuÅŸuyor. Çünkü orda risk iyice düÅŸmüÅŸ oluyor tehlikeli olmaz. Çünkü ÅŸakacı adam ne yapabilir ona? Küfredemez, saldıramaz, bir kötülük yapamaz, fiili bir ÅŸeyi olamaz. Ama yakışıklı olanlar daha gururlu ve kibirli olabiliyorlar. Bir de güçlü kuvvetli oldukları için kadınlar için caydırıcı bir unsur oluyor yani bir nasıl Amerika’dan insanlar çekiniyor deÄŸil mi mesela ne bileyim Afrika’daki herhangi bir Zimbabve’den falan kimse çekinmez ama Amerika’dan çekinir onun için öyle yapılı olmak erkekler açısından dezavantaj oluyor onu bilsinler, onu söyleyeyim. Kızlar haklı olarak güven istiyorlar ilk baÅŸta güven isterler yani can güvenlikleri yok kızların bundan çok korkuyor çocuklar. Yani adam kompleks yapıyor bir güçsüzlük durumunda, bir muktedir olamama iktidarsızlık durumunda saldırganlaÅŸabiliyor yani o onun için çok büyük bir meseleye dönüÅŸüyor, cinnete dönüÅŸebiliyor. Onun için genç kızlar da naif, kibar ve efendi oldukları için, özellikle genç kızın korktuÄŸunu anlarsa daha da saldırganlaşıyor, daha vahÅŸileÅŸiyor, genç kızlara sunulacak en güzel nimet müthiÅŸ bir güven yani bir; onlara çok saygı duymak, iki; çok deÄŸer vermek ve muazzam bir güven. Özellikle saldırmaya karşı güven bir de tehdit korkusu genç kızlarda çok ÅŸiddetlidir. Özellikle iÅŸte böyle selfie çekiyor bilmem ne falan kıza soyuyor bir ÅŸekilde, az da olsa soyuyor onu uygunsuz pozisyonda resmini çekiyor. Ondan sonra o çocuÄŸu esir ediyor adeta. Hâlbuki genç kızlar hiç korkmaması lazım, kanun da onlardan yana olması lazım, genç kızlardan yana olması lazım.

 

Harcama Zengini Olmak Önemlidir. ZenginliÄŸi Genellikle Biriktirme Zengini Olarak Biliyorlar. Para Gelir Gelmez Harcanmalıdır ki Bereket Olsun

Ben harcama zenginiyim biriktirme zengini deÄŸilim ÅŸimdi zengin diye genellikle biriktirme zenginine denir. Yani adam multi milyarder kardeÅŸim malın mülkünün hesabı yok derler mesela adam yığmış derler deÄŸil mi malını mülkünü hesap edemiyor o kadar çok ki hesabı mümkün deÄŸil. Hanlar, hamamlar, katlar öyle deÄŸil bende. Gelir gelmez harcama; en fazla bir hafta yani harcama zenginiyim. Böyle bir zenginlik nadir olur mesela Hz. Ebubekir (ra) yığma zenginiydi. Malı yığıyordu. Klasik yığma zenginiydi sonra da harcama zengini oldu. Resulullah (sav)’tan sonra harcama zengini, ne eline geçerse harcardı doÄŸrusu da o.

 

(“Allah’ın zatını aklımızla anlayabilir miyiz?” izleyici sorusu)

Bir kere Allah’ın varlığına yönelik düÅŸünme gayreti Allah’ın istediÄŸi kadar oluyor. Yani o mesela senin ÅŸu konuÅŸman bile Allah istediÄŸi için oluyor. Allah’ı düÅŸünenler bağımsız olarak Allah’ı bulacaklarını düÅŸünüyorlar o çok büyük hata olur yani imkânsız her anını Allah yaratıyor. Öyle bir ÅŸey olmaz ve ama bizim anlamamızı istediÄŸi kadarını zaten bize gösteriyor Allah, sonsuz sevgiden oluÅŸan, sonsuz akla sahip bir varlık Allah. Bak, sonsuz sevgiden oluÅŸan sonsuz akla sahip sonsuz güzel olan bir varlık. Bu Allah’ın özelliÄŸi, sonsuz akıl, sonsuz güzellik, sonsuz sevgi bu kadar. Yani neyi nasıl öÄŸreneceÄŸiz biz bir kere ÅŸu ekranın dışına çıkamayız ki ne yaparsak yapalım teknik olarak da mümkün deÄŸil zaten yani böyle bir varlık meydana gelmesi mümkün deÄŸil teknik olarak olmuyor olmaz yani yine bir ekrandan bakacak çıkamaz yani. Diyor “Bu ekrandan dışarı çıksam ne olacak?” Çık yine bir ekrandan bakarsın yani ikinci bir yolu olmaz.

 

(“İnsanlar çekingenlik duygusunu nasıl yenebilir?” izleyici sorusu)

O, koruma refleksiniz. Normal o yani adamlar psikopat insanlar. Sağı solu belli olmuyor. Kızların da bayağı bir kısmı tehlikeli. Erkeklerin zaten epey büyük bir bölümü tehlikeli. Sağı solu belli olmadığına göre, kıskanç ve hasut olduklarına göre, ne yapacaklarını kestiremediÄŸine göre çekingenlik en akılcısıdır. Kedi bile patisini çok dikkatlice uzatıyor geri çekiyor. Dikkat ediyor, deÄŸil mi? Yani istese direkt dokunabilir. Genç kızların da özellikle çekingen olması bence makul. Ama teÅŸhisi çabuk koyabilirlerse çekingenliÄŸi de yenebilirler. Çünkü güvene ihtiyaçları oluyor. Güven olması için karşısındaki insanın aklı başında makul birisi olduÄŸunu görmeleri gerekir. Yani dengeli olduÄŸunu anlamaları gerekir. ÇoÄŸu dengesiz.  Apar topar evlenir. Mesela geçenlerde de adam evlenmiÅŸ kızı sürükleyerek götürüyor. Ne kadar ayıp, çirkin. Hadi evlendiÄŸini düÅŸünelim. Mesela sen onu sürüklemeyi nerden çıkartıyorsun?  Yani o hakkı nereden kazandın? İmza attıysa o senin kölen deÄŸil ki deÄŸil mi? Yani kadın seninle tamam kabul ettiÄŸini söylüyor ama o tip bir hak getirmez sana. Yani özetle benim canım güzel yüzlü çok hanım bir kız, çok mazlum. Canımın içi seni çok üzerler mecbursun öyle yapmaya. Dikkatli olacaksın. Yani özellikle delikanlılarda falan çok çok özenli ol. Başına dert eder sen çok nazik kibar bir kızsın. Tehdit etmeye kalkabilir. Çok dangalak adamlar var. Beraber resim çektiriyor falan. Annene gönderirim, babana gönderirim, dayına gönderirim diye terbiyesizlik yapıyor. Çekingen olunca onlar da korkuyor yazık. Daha abartılı ÅŸeyler yapmaya baÅŸlıyorlar. Bu sefer onun da resmini çekiyor. Bu sefer, bunu da gönderirim diyor. Mahvedinceye kadar uÄŸraşıyor. Onun için bence dikkatli olmanda fayda var.

2018-06-18 03:36:26

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top